Ruhunu hatırlatan kısa bir yazı — temizlenmek, hazırlık ve ilişkiler üzerine.
Biz insanlar çoğu zaman hayatı basite alıyoruz. Oysa bu basite alış, bizi özümüzden koparıyor. Gün içinde televizyon, telefon, iş yoğunluğu derken zihnimizi dolduran o kadar çok şey var ki… Uyuyana kadar hatta uykumuzdayken bile bu yükü taşımaya devam ediyoruz. Farkında olmadan kendimize zarar veriyoruz.
Allah, bizi cuma gününe çağırırken bile “en temiz halinizle gelin” diyor. Bir makama çıkarken ya da önemli bir buluşmaya giderken en güzel elbiselerimizi giyiyor, hazırlanıyoruz. Peki ya Yaratıcı’nın huzuruna çıkarken? Orada da hem içsel hem dışsal olarak pak olmamız, en güzel kokularla, en saf niyetle gitmemiz gerekmez mi?
İslam dini kolaylık getirir; fakat bu kolaylık, değeri düşürmek değildir. Allah’a sunduğumuz değeri göstermek için en iyi halimizle O’nun karşısına çıkmak önemlidir. Bu, sadece Yaratıcı’ya duyduğumuz saygıyı değil, aynı zamanda kendimize verdiğimiz değeri de yükseltir.
Mabet ve İlişki Aynılığı
Mabet yalnızca cami değildir; iki insanın birbirinin ruhunda buluşması da bir mabettir. O buluşmada da en temiz, en özenli, en şefkatli halimizle bulunmalıyız. Fakat çoğu zaman bunu boşluyor, Rahim ve Rahman enerjimizi — yani merhamet ve şefkatimizi — ihmal ediyoruz.
Bunun yerine önce kendimize sormalıyız:
- İlişkiye ne götürüyorum?
- Endişe ve kaygı mı yayıyorum, yoksa şefkat ve güven mi sunuyorum?
- Ne kadar anda kalabiliyorum?
Gerçek kıymet maddi şeylerde değil; güvenle, şefkatle anda kalmaya ve ruhun derinliğine bağlıdır. Bunu fark ettiğimizde hem Allah’la olan bağımız güçlenir hem de ahitleştiğimiz eş ile kurduğumuz ilişki gerçek anlamını bulur.
Basit Bir Hatırlatma
Unutmayalım: Allah bizi en güzel hallerimizle bekliyor. Biz de O’nun huzuruna ve birbiriyle buluşan ruhların mabedine en saf, en pak halimizle çıkmalıyız. Küçük bir uyanış, sabah aynasında atılan bir niyet, bir yara sarma hareketi — değişim bu küçük hareketlerle başlar.
Kalbinize, ilişkinize ve ibadetinize gösterdiğiniz özen; hayata verdiğiniz değerin en güzel göstergesidir.
Sevgiliyle oturup yemek yediğiniz sofra mabettir. Yatağınız bir mabettir ,anı yaşamak bir ibadettir. Namaz kılarken , meditasyon yaparken nasıl ki hiç bir şeyi düşünmemen gerekiyorsa, yani ne geçmişi nede gelecekle alakalı zihnini meşgul eden şeylerden uzaklaşman gerekiyorsa, aynı şekilde sevgiliyle olurken an’da kalman gerekir. Sevgiliyle yaşadığın an en güzel ibadettir. Nirvana yaşanan bir gerçektir.
İnsan kendi Mabedinde ne kadar özel durum ve koşulları yaratırsa ve bu özel durum ve koşulları farklı kişilerin enerji alanına ve nazarına kapatırsa, o enerji yaratımıyla yaşanan o Anlatılamaz olan çok daha yoğun olacaktır. Mabedinizde oluşturduğunuz enerji, tasarım, ilgi, kullanılan araçlar, ziynetler ,davranışlar ,bakışlar, sesler, kıyafetler,haller ve hareketlerin kendisi ve benzerleri ne kadar dışarıya yansımazsa hazineniz o kadar değerli olacaktır.

