Karma…
Birçok insanın dilinde ama çok azının gerçekten anladığı bir kavram.
Kimi onu bir “ceza” olarak görür, kimi “kader” zanneder. Oysa karma, ne intikamdır ne de Tanrı’nın gazabı. Karma, sadece evrenin enerji dengeleme yasasıdır.
Karma, seninle evren arasındaki sürekli bir alışveriştir. Düşüncelerin, sözlerin, niyetlerin ve eylemlerin bir titreşim yaratır. Bu titreşim, evrende bir iz bırakır. Ve o iz, zamanı geldiğinde sana geri döner. İşte karma budur:
Yaydığın enerjiyi deneyim olarak yaşarsın.
Fakat burada çoğu insanın gözden kaçırdığı bir şey var: Karma, “cezalandırmak” için değil, öğretmek için çalışır.
Bir olay seni incittiyse, evren seni cezalandırmak istemez; sadece o deneyimle, kendinle ilgili bir şeyi fark etmeni sağlar.
Yani karma, senin farkındalığını yükseltmek için sana ayna tutar.
Karma’yı anlamadan yaşamak, sürekli aynı döngüleri tekrar etmek gibidir.
Aynı ilişkiler, aynı hayal kırıklıkları, aynı engeller…
Bunların nedeni şanssızlık değil, çözümlenmemiş karmalardır.
Bu yüzden “neden hep bana oluyor?” diye sormak yerine, “bu olay bana ne öğretmeye çalışıyor?” diye sormayı dene. İşte dönüşüm burada başlar.
Eğer hayatında tekrar eden döngüler, kırılması güç blokajlar ya da duygusal kısırdöngüler yaşıyorsan, bu yazıyı okuman bir tesadüf değildir.
Karma, seninle konuşuyor olabilir.
Ve belki de artık bu döngüyü fark edip dönüştürme zamanı gelmiştir.
Ben, karma yasasıyla çalışan enerji dönüşüm teknikleriyle insanların bu farkındalığı kazanmasına, geçmiş yaşam etkilerini ve bugünkü blokajlarını çözmelerine yardımcı oluyorum.
Eğer bu konuyu birlikte çalışmak, kendi karmasal desenlerini çözümlemek istiyorsan benimle iletişime geçebilirsin.
Sosyal medya hesaplarım üzerinden bana ulaşabilir, birebir seans veya rehberlik alabilirsin.
Karma seni cezalandırmak için değil, özünü hatırlatmak için var.
Hazırsan, bu yolculuğa birlikte çıkabiliriz.

