Modern dünyanın kaotik düzeni içinde kadınlar artık daha çok alışveriş yapıyor, daha çok kazanmak istiyor, daha çok başarmak istiyor. Güçlü görünmek için her şeyi yapmaya hazırlar. Ama tüm bunları yaparken içlerinden bir şey eksiliyor: kadınlık enerjisi.
Ruhun dişil yönü olan yumuşaklık, sezgisellik, teslimiyet, üretkenlik, besleyicilik… artık yerini erkeksi bir mücadeleye bırakmış durumda. Kadınlar savaşçı gibi. Sanki her sabah bir cepheye uyanıyorlar. Sürekli kazanmak zorundalarmış gibi. Ama neden? Kimden izin alamadılar? Ne zaman bu kadar yalnızlaştılar?
Eril enerjiye bürünmek, kadınlar için bir savunma mekanizmasına dönüştü. Güçlü olmalıyım, ayakta kalmalıyım, birine güvenmemeliyim… Bu sözler, ruhu yavaş yavaş kurutan, kadını kadınlığından uzaklaştıran cümleler haline geldi.
Doyumsuzluk: Ne Kadar Yetiyor?
Bugün belki de en çok karşılaştığımız ruhsal problem şu: yetinememek. Daha güzel bir vücut, daha fazla beğeni, daha çok kazanç, daha şık bir kıyafet, daha iyi bir partner… Ama tüm bunların sonunda gelen sessizlik: “Yine de boşum.”
Çünkü ruhumuzun aradığı şey dışarıda değil, içeride. Kadın; üreticidir, akıştır, yumuşaklıktır. Ama toplumun dayattığı “maskülen başarı” modeli kadını erkeksileştirdi. Dişil enerjiyi bastırdığımızda; içsel çatışmalar, hormonel düzensizlikler, huzursuzluk, yalnızlık ve mutsuz ilişkiler kaçınılmaz hale gelir.
Erkek Nereye Gitti?
Toplumun diğer tarafında ise erkek, kadının boşalttığı alanı doldururcasına dişil enerjiye kayıyor. Ağır sorumluluklardan kaçıyor, his dünyasında kayboluyor, güçsüzleşiyor. Bu değişim bazı yerlerde denge kuruyor gibi görünse de, uzun vadede kadın ve erkeğin birbirinden uzaklaşmasına neden oluyor.
İnsan İnsanlığını Hatırlamalı
Artık bir gerçeği dürüstçe kabul etmeliyiz: Hiçbir kadın tanrıça olmak zorunda değil. Sürekli güçlü, sürekli üretken, sürekli dirençli olmak insanın doğasına aykırı.
İnsan olduğumuzu, acizliğimizin de güzelliğin bir parçası olduğunu hatırlamalıyız. Kadın kadınlığını, erkek erkekliğini unutmamalı. Çünkü ancak o zaman denge oluşur. Enerjiler birbirine akabilir. Ve ancak o zaman, kalpten kalbe temas yeniden mümkün hale gelir.
Sana Bir Çağrı: Kendini Hatırla
Bu satırları okuyorsan, belki bir şeyler eksik. Belki sen de yoruldun. Belki kimseye anlatamadığın bir yorgunluk taşıyorsun içinde. Kendine şu soruyu sorman için buradayım:
“Kadın olmak senin için ne demek? Ruhun ne zamandır nefes alamıyor?”
Eğer cevabı yalnız aramak seni daha da yoruyorsa, ben buradayım. Ruhsal denge, eril-dişil enerji uyumu, içsel barış ve spiritüel dönüşüm üzerine bireysel seanslarla sana eşlik edebilirim. Kendini hatırlamak için bir adım yeter.
Tugay Üzümcü ile iletişime geç:
- Instagram: @tugayuzumcu
- Telegram: TugayUzumcu
- Web sitesi: www.tugayuzumcu.com.tr
Yalnız değilsin. Ve bu yükü taşımak zorunda da değilsin.

